Osmanlı saray mutfağı, yüzyıllar boyunca birçok farklı kültürü içerisinde barındıran, tarihin en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu’nun günümüze ulaşmış en büyük hazinelerinden birisidir. İçerisinde barındırdığı bu kültürlerin zenginliği yemek ve mutfak kültürleriyle, Osmanlı Mutfağının da gelişimine ve zenginleşmesine de katkıda bulunmuştur. Bu kadar geniş bir imparatorluğun yönetimi, egemenliklerindeki topraklarda oranın kültürüne ve gündelik alışkanlık ve yaşamına saygı ve hoşgörü göstererek, saygı görmüştür. Osmanlı Mutfağı tıpkı imparatorluk gibi büyük, görkemli ve etkileyicidir. Osmanlı yemek kültürü, derin, katmanlı ve eşsizdir. Harmanlanarak ortaya çıkan bu mutfak kültürü uzun ve ilgi çekicidir.
Osmanlı Mutfağı, özellikle Osmanlı Saray Mutfağında gelişmiştir. Osmanlı Saray Mutfağı sadece Osmanlı İmparatorluğu içerisinde değil dünya mutfakları arasında da en önemli mutfaklardan biri olarak hala kabul edilmektedir. Zengin malzemeler, sofistike teknikler ve özel yemekleri ile Osmanlı Saray Mutfağı geniş bir ün kazanmıştır.
Osmanlı Saray Mutfağının en önemli özelliklerinden biri, yemeğin sadece lezzetinin değil bir o kadar sunumunun da çok önemli olmasıdır. Yemekler servis edildiği tabakların şekillerinden, boyut ve süslemelerine kadar uygun olarak hazırlanır ve yemeklerin sunumuna özel bir önem verilirdi. Osmanlı Mutfağında yemeğin güzel sunumu ve görsel çekiciliği önemliydi.
Osmanlı Saray Mutfağı, bu kadar özen ve ayrıntılar ile bezeliyken elbette kendine has bir düzene ve bölümlere sahipti. Bu bölümleri içinde barındıran mutfağın adı Matbah-ı Amire’dir ve Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılmıştır. Bu dev mutfak Topkapı Sarayı’nda yer alır ve 5250 metrekarelik bir alana yayılma gösterir. Bu mutfak, pişirme yapılan bölümler haricinde, kiler, aşçı ve yamakların koğuşları, çeşme, cami ve hamamı da içinde bulundurur.
Osmanlı Saray Mutfağı, padişaha ait yemeklerin pişirildiği Kuşhane Mutfağı, harem halkı ve divan vezirleri için olan Has Mutfak ve haremin üst düzey kadınları için yemek pişirilen Valide Sultan Mutfağı olarak üç ana bölüme sahiptir. Bu üç ana bölüm dışında saray mutfağı 6 bölüm daha içerirdi. Hamurcular, simitçiler, kebapçılar, sebzeciler, pilavcılar, tatlıcılar olarak devam eden bu bölümlerde 60 kişilik aşçı ekibi ve onlara bağlı 200 yamak çalışırdı.
Osmanlı Saray Mutfağı, dünyanın farklı yerlerinden malzemeler getirilen, leziz yemekler içeriyordu. Özel yemekleriyle de ünlü olan mutfağın ünlü şeflerinin hazırladığı bu yemeklerden güveç, pilav, kebap, dolma, baklava, helva, lokum gibi lezzetleri çokça bilinirdi.
İçerik Önerisi >> Özel Osmanlı Yemeklerini Deraliye Restaurant’ta Deneyin
Osmanlı Mutfağında Deniz Ürünleri ve Yağlar
Osmanlı Saray Mutfağında balık tüketiminin az olduğu sanılsa da birçok balık ve deniz ürünü bu mutfakta aktif olarak rol oynardı. Özellikle Fatih Sultan Mehmet, deniz ürünlerine düşkündü.
Zeytinyağı, ilaç olarak da kullanılır yemeklerde ise daha çok tereyağı ve kuyruk yağı tercih edilirdi. Salça çok yaygın değildi ve domates Osmanlı mutfağına hayli geç girmişti. Domatesin yerini ise baharat ve soslar tutardı.
Osmanlı Mutfak Kültürü ve Sofra Gelenekleri
Osmanlı Mutfağı, sadece yemekleri ile değil aynı zamanda yemek kültürü ile de ünlüdür. Osmanlı İmparatorluğu’nun sahip olduğu kültürel çeşitlilik yemek kültürünü de etkilemiştir.
Sofra adabının çok önemli bir yer tuttuğu Osmanlı’da sofraya gelecek yemeklerin sırası, türü, misafirlerin hangi yemekleri hangi sırayla nasıl yiyecekleri bu sofra adabına dahildi. Bunlar yazılı olmasa dahi herkes tarafından bilinen ve uygulanan kurallardı.
Osmanlı’da sofraya gelen yemeklerin hepsi tadılsa da hiçbir yemek tamamen bitirilmezdi, bu ayıp kabul edilirdi. Yemekler çok hızlı bir şekilde sofraya servis edilirdi. Yemek esnasında asla konuşulmazdı, konuşulması saygısızlık kabul edilirdi. Yemeğe ev sahibinden önce oturulmaz ve sofradan ev sahibinden önce kalkılmazdı. Aynı şekilde ev sahibinden önce yemeğe başlanmazdı. Ekmek ve yemek yerken büyük lokmalar almak ayıp olarak kabul edilirdi.
Benzer şekilde yemek yerken kaşık ağza tamamen sokulmaz, ucundan kibar bir şekilde içilir ya da yenilirdi. Sofrada insanların yüzüne uzun süre bakılması da kabul görmezdi. Yemekte herkes yemeğini bitirdiyse yemeğe devam edilmezdi, edilirse bu da ayıp kabul edilirdi. Kahve kültürünün oldukça sağlam bir yeri olan Osmanlı’da kahve içerken ağızla ses çıkarmak da ayıp olarak kabul edilirdi. Su çok hızlı içilmezdi. Kaşık oldukça önemliydi ve herkes yemeğe giderken kaşığını yanında götürürdü. Şerbetin önemli olduğu mutfakta, şerbet de sonuna kadar içilmezdi.
Osmanlı Mutfağından Bazı Lezzetler
Osmanlı Mutfağı birçok lezzetli yemeğe ev sahipliği yapar. Bazı öne çıkan yemekler ise şu şekilde sıralanabilir:
- İmam Bayıldı
- Kuru Fasulye
- Pilav
- İçli Köfte
- Kebap
- Baklava
- Şerbet
- Lokum
- Dolma
- Çorba